Şizofreni nedir?
Toplumda % 1 oranında görülen, gerçeklik algısının bozulduğu, yeti yitimine yol açan,
süreğen bir hastalıktır.
Şizofreni hastası bir ressam olan Louis Wain, beslediği kedisini hastalıklı ve sağlıklı dönemlerde bu şekilde çizmiş.
Beyin dokusundaki bazı problemlerle ilişkili olduğu düşünülmektedir. Ancak sebebi kesin olarak tespit edilememiştir. Bazı hastalarda belirtilerin yoğunlaştığı tek akut dönem görülürken, birçok hastada tekrarlayan ataklar görülür. Hastalık halüsinasyon ya da varsanı ismini verdiğimiz beş duyu organın fonksiyonlarını taklit eden algı bozukluğu ve hezeyan ya da sanrı dediğimiz gerçekliğin bozulduğu düşünceleri içerir.
Şizofreni doğuştan gelen bir hastalık mıdır?
Genetik yönü olduğu yapılan bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Ancak hastalığın ortaya çıkışında genetik faktörler tek başına yeterli olmamaktadır. Çevresel faktörler de hastalığın oluşmasında önemli bir yere sahiptir. Bir kişinin şizofreni hastalığına yakalanıp yakalanmayacağı doğduğunda bellidir aslında, yani genetik kodunda yazılıdır. Çevresel faktörlerin de eklenmesiyle zemindeki potansiyel hastalık ortaya çıkmaktadır.
Kimlerde görülür?
Kadınlarda ve erkeklerde eşit oranda görülür. Erkeklerde kadınlara göre daha erken başlar. Akrabasında şizofreni olan kişilerde, hastalığın görülme riski daha yüksektir. Birçok hastanın hastalık öncesi dönemde daha içe kapalı, sosyal ilişkileri zayıf, pek arkadaşlık kurmayan, alıngan kişiler olabildiği söylenebilir. Ancak bu belirtiler şizofreniye özgü değildir. Başka psikiyatrik rahatsızlıklarda da görülebilir. Bunu bir uzmanın değerlendirmesi gerekmektedir.
Şizofreni hastaları tehlikeli midir? Çevreye ya da kendilerine zarar verirler mi?
Bu hastalar, hasta olmayan kişilerden daha saldırgan değildir. Ancak şizofreni için böyle bir ön yargı ve etiketleme ne yazık ki yaygındır. Bu tür düşünceler nedeniyle toplumda şizofrenlere koyulan mesafe, bu hastaların tedavisinde ve rehabilitasyonunda zorluklar oluşturmaktadır.
Tedavisi var mıdır? Tam iyileşme sağlanabilir mi? Hastalık tekrar eder mi?
Hastalığı tamamen geçiren bir tedavi yoktur. Tedavide ilaçlarla akut hastalığın baskılanması, sonrasında hastalığın tekrarlamasının önlenmesi için ilaç tedavisinin doz ayarlaması yapılarak sürdürülmesi gerekir. İlaca ek olarak destekleyici yaklaşımlar da gerekir. Amaç hastanın yeti yitiminin önlenip, yaşam kalitesinin korunmasıdır. Bu bağlamda terapilerin de bu hastalarda yararı olduğunu söyleyebiliriz.
Hastalık özellikle ilaç tedavisini aksatan hastalarda tekrarlayıcı niteliktedir. Bazen ilaç tedavisini düzenli kullanan hastalarda da hastalık tekrarlayabilir. Ancak bu durum pek nadirdir. Tedavide düzenli aralıklarla yapılan değerlendirmelerle bu risk en aza indirilir ve bu değerlendirmelerin önemi büyüktür.
Şizofreni hastalarının toplumda karşılaştıkları sorunlar nelerdir?
Bu hastaların yaşadıkları en önemli sorunlardan biri de etiketlenme ve dışlanmadır. Toplumun şizofreni ilgili bilgisinin yetersizliği ve halkın birçok kaynak tarafından yanlış bilgilendirmeye maruz kalması, bu etiketlenmenin ana nedenidir. Toplumda bu hastalara karşı empatinin yetersiz olduğu açıktır. Şizofren kişilerin aktif hastalık dönemlerinde kendi seçimleriyle böyle davranmadıkları, hastalığın ortaya çıkardığı belirtiler nedeniyle sorunlar yaşandığı unutulmamalıdır.
Hastalığın süreğen ve fonksiyonları azaltan potansiyeli nedeniyle iş yaşamında ve özel yaşamda ciddi sorunlar doğmaktadır.
Etiketlenme kaygısı nedeniyle hastalığını saklayan şizofrenler, çevrenin kendileriyle empati yapma imkanını ortadan kaldırmaktadır. Bu noktada toplumun da bu hastalığa karşı bakış açısını değiştirmesi ve zaten hastalık nedeniyle birçok zorluk yaşayan bu hastalara yardımcı olması gerektiğini vurgulamak gerekir.
Aileler ve yakın çevredekiler şizofreni hastalarına nasıl yaklaşmalıdırlar?
Ailenin öncelikle hastalıkla ilgili detaylı bilgi sahibi olması gerekir. Beklentilerin daha gerçekçi tutulması ve tedavi planının çıkarılmasında bu durumun önemi büyüktür. İlaç tedavisinin düzenli kullanılması, aksatılmaması ve hastanın yaşamını rehabilite edici bir planlamanın yapılmasında hasta, hekim ve aile iyi bir işbirliği kurmalıdır.
Diğer kişilerin şizofreni hastasına olumsuz tavır takınmaları durumunda şizofreniye ek olarak başka psikiyatrik rahatsızlıklar da ortaya çıkabilir. Depresyon ve kaygı bozukluğu en sık görülenleridir. Empati ile bu sorunun da aşılabileceğini düşünüyorum.